En eski mühendislik dallarından olan İnşaat Mühendisliği, Türkiye gibi yoğun nüfus artışıyla beraber hızlı bir ekonomik gelişim gösteren ve bunun sonucunda sürekli büyük kentlere göç yaşayan ülkelerde oldukça önemli bir mühendislik alanıdır. Kentleşmenin 1990’lardan sonra çok hızlı ve büyük bir şekilde ilerlediği ülkemizde, çağın gelişen koşullarına ve teknolojinin getirdiği yeniliklere hâkim ve bunları doğru şekilde kullanabilen inşaat mühendislerine ihtiyaç vardır. Bu doğrultuda deprem kuşağında yer alan ve gerek proje, gerekse kullanılan malzeme açısından problemleri olan birçok yapının bulunduğu ve hala da bu tarz yapıların inşa edilmeye devam ettiği ülkemizde, hem ulusal hem de uluslararası olarak yetkin, bilgili ve donanımlı inşaat mühendisliği eğitimine gerek duyulmaktadır.